İnme sonrası konuşma bozukluğu, yaygın olarak görülebilen bir sorundur. İnme nedeniyle beyin dokuları hasar gören ve vücudunda felç gelişen hastalarda; konuşamama veya konuşulanları anlamama gibi sorunlar ortaya çıkabilir. İnme hastalarında görülen bu tür konuşma bozukluklarına, tıp dilinde afazi adı verilir.
İnme geçiren hastalarda, beyindeki konuşma merkezleri etkilendi ise konuşmada problemler ortaya çıkar. İnme sonucu felç geçiren hastaların yaklaşık %25’inde konuşma ve iletişimde güçlük görülür. Felçli hastalarda konuşma bozukluğu tedavi edilemezse, hastanın çevresindekilerle iletişime geçmesi zorlaşır. Çevresi ile iletişime geçemeyen hasta, tedavi motivasyonunu kaybedebilir ve depresyona girebilir.
İlginizi Çekebilir : “Beyindeki Konuşma Merkezleri Nerededir? Hasarlanırsa Ne Olur?“
İnme Sonrası Konuşma Bozukluğu Tedavisi
İnme veya beyin hasarı sonrası dil ve konuşma bozukluğu yaşayan hastalar, dil ve konuşma terapistlerine yönlendirilir. Dil ve konuşma terapistleri, konuşma bozukluklarının önlenmesi ve giderilmesi konularında eğitim almış sağlık çalışanlarıdır.
İnme sonrası konuşma güçlüğü yaşayan hastalarda, konuşma egzersizleri ve çeşitli teknikler ile konuşma fonksiyonunun geri kazanılması amaçlanır.
Konuşma Terapisine Ne Zaman Başlanır?
İnme sonrası konuşma güçlüğü yaşayan hastalarda mümkün olan en erken dönemden itibaren dil ve konuşma terapisine başlamak gerekir.
İnme geçiren kişiler, genellikle ilk günler veya haftalarda yoğun bakım veya nöroloji servislerinde acil tıbbi tedavileri alır. Bu aşamada hastanın yoğun bir fizik tedavi programına başlaması uygun olmayabilir. Hastanın tıbbi durumu stabil hale geldiğinde, fizik tedavi rehabilitasyon hekimi hastayı değerlendirir ve kapsamlı nöro-rehabilitasyon süreci başar.
İnme hastalarında erken dönemde dikkat dağınıklığı, yorgunluk ve uyku hali gibi sorunlar görülebilir. Bu süreçte hasta yoğun tedavilere uygun olmayabilir. Bu tür sorunlar ortadan kalkmaya başladıktan sonra hastanın seans yoğunluğu toleransına göre artırılabilir.
Konuşma Terapisi Nasıl Uygulanır?
Öncelikle hasta değerlendirilir; hastanın ihtiyaç ve gereksinimlerine göre sıkıntı çektiği konuşma alanları belirlenir. Tedavi bu alanlara odaklanarak başlar:
- Ağız çevresi kaslarda güçsüzlük varsa; öncelikle ağız çevresi kasların güçlendirilmesi üzerine bir egzersiz programı başlanabilir.
- Sözcükleri hecelemede ve sesleri çıkarmada problem varsa; tedavi dil, dudak ve çene üzerine yoğunlaşır. Hastaya çene – dil – dudak pozisyonunu nasıl doğru kullanabileceği öğretilir. Dudak çevresinin doğru pozisyonlanması konuşma için gereklidir.
- Konuşma bozukluklarının tedavisinde doğru nefes alma oldukça önemlidir. Nefes kontrolü, doğru nefes alma ve cümle kurarken nefesi doğru kullanma gibi eğitimler hastaya verilir.
- Hastada okuma ve yazmada zorluk varsa; hastanın bu konulardaki becerilerini geliştirmeye yönelik çalışılır.
Burada bahsedilen örnekler ve teknikler, dil – konuşma terapisi tekniklerinden sadece birkaçıdır. Dil ve konuşma terapisi, burada yer alan yöntemlerden çok daha fazlasını içerir. Konuşma bozukluğu yaşayan hastaların dil ve konuşma terapisti ile birlikte çalışmaları ve kendi başlarına da bol bol pratik yapmaları gerekir.
Okumaya Devam Edin : “Beyin Hasarı Sonrası Konuşma Bozukluğu Tedavisi“