İnme hastalarında, beyni besleyen damarların kan akışının aniden bozulmasının sebep olduğu İnme – felç problemi, bireyin fiziksel ve bilişsel yetenekleri üzerinde derin ve kalıcı etkiler yaratabilmektedir. İnme – felç hastalarının karşılaştığı çeşitli zorluklar arasında düşme riski önemli bir endişe kaynağı olmayı sürdürmektedir.
Düşme riskine katkıda bulunan faktörleri bilmek hem hastalar hem de hasta yakınları için oldukça önemlidir. Bu yazımızda İnme – felç hastalarında düşme riskini artıran dört temel faktöre ulaşmış olacaksınız.
1- İnme Hastalarında Denge ve Koordinasyonun Bozulması
İnme – felcin başlıca sonuçlarından biri denge ve koordinasyonun bozulmasıdır. Beynin motor işlevler üzerindeki kontrolü bozulabilir ve bu da kontrollü bir duruşun sürdürülmesinde ve koordineli hareketlerin yürütülmesinde zorluklara sebep olmaktadır.
Pozisyon değişikliklerine uyum sağlama veya günlük yaşam fonksiyonlarını sürdürme yeteneğinin zayıflaması İnme – felç geçiren kişileri düşmeye karşı daha duyarlı hale getirmektedir. Denge ve koordinasyonu geliştirmeyi hedefleyen fizik tedavi ve rehabilitasyon yöntemleri, bu riski azaltmada oldukça etkili olmaktadır.
Gelişmiş fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezlerinde Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı tarafından kişiye özel olarak planlanan rehabilitasyon programına destekleyici olarak ekleyebileceği Robotik Rehabilitasyon cihazları ile denge ve koordinasyon yönetimi desteklenmektedir.
İlginizi Çekebilir: Denge Bozukluğu ve Fizik Tedavinin Rolü
2- Kas Gücünün Azalması
İnmeye bağlı kas zayıflığı, İnmenin sebep olduğu nörolojik hasarın yaygın bir sonucudur. Özellikle alt ekstremitelerde ve gövde kaslarının zayıflaması, bireylerin kendi vücut ağırlıklarını desteklemelerini veya ani denge değişimlerine ani tepki vermelerini zorlaştırabilmektedir.
Kas güçlendirme egzersizleri, kas gücünün yeniden kazanılması ve düşme riskinin azaltılmasında çok önemli bir rol oynar. Hedefe yönelik egzersizler ve tedavi programı ile İnme – felç geçirenlerin genel fonksiyonel kapasitesini arttırabilir ve güvenli bir şekilde hareket etme yeteneklerini geliştirebilmektedir.
İlginizi Çekebilir: İnme Hastalarında Denge Bozukluğu
3- İnme Hastalarında Bilişsel Bozukluklar
İnme – felç sonrasında dikkat, algı ve hafıza gibi bilişsel işlevlerde problemler meydana gelebilir. İnme hastaları çevrelerinden gelen bilgileri işlemede veya potansiyel tehlikelere karşı hızlı kararlar vermede ve ani reflekslerde zorluk yaşayabileceğinden, bu bilişsel bozukluklar düşme riskine önemli ölçüde etkileyebilir.
Sağlık profesyonelleri tarafından hastalar fizik tedavi ve rehabilitasyon programlarına destekleyici olarak bilişsel rehabilitasyon ile desteklenmektedir. Buna bağlı olarak hastalarda farkındalık artacağından, düşme riski de azalabilmektedir.
İlginizi Çekebilir: Bilişsel Davranışsal Terapi Nedir?
4- İstemsiz Kasılmalar
İnme hastalarında bazı durumlarda istemsiz kasılma (spastisite) görülebilmektedir. Buna bağlı olarak kasların istemsiz kasılmalarına bağlı olarak denge bozulabilir ve hastalar denge kontrolünü sağlamakta zorlanabilmektedir.
Sağlık profesyonelleri tarafından hedefe yönelik çalışmalar ile istemsiz kasılmalar kontrol altına alınarak, denge ve koordinasyon üzerine çalışmalar arttırılmaktadır. Böylece ihtiyaca yönelik rehabilitasyon programları ile hastalar desteklenmektedir.
İnme hastalarında düşme riskine sebep olan faktörlerin bilinmesi, kapsamlı ve etkili rehabilitasyon stratejilerinin geliştirilmesi açısından oldukça önemlidir. Sağlık profesyonelleri, bozulmuş denge ve koordinasyon, kas zayıflığı, bilişsel eksiklikler ve istemsiz kasılmalar gibi sorunları ele alarak İnme hastalarının güvenliğini ve yaşam kalitesini önemli ölçüde artırabilir.
İlginizi Çekebilir: İnme Hastalarında İstemsiz Kasılma Neden Olur?
Rehabilitasyon tekniklerinde devam eden araştırmalar ve ilerlemeler, bu risk faktörlerinin etkisini en aza indirmek ve İnme – felç geçirenlerin iyileşme yolculuğunu iyileştirmek ve etkili tedavi almalarını sağlamak için umut olmaya devam ediyor.
Okumaya Devam Edin: İnme Hastalarında Sağlıklı Beslenmenin 5 Etkisi
Bu makale İstanbul Rehabilitasyon Akademisi Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmış ve onaylanmıştır.