Migren ve İnme arasındaki ilişki yıllardır tıp araştırmacılarının ilgisini çekmektedir. Çoğunlukla bulantı, kusma, ışığa ve sese karşı hassasiyetin eşlik ettiği yoğun baş ağrılarıyla karakterize nörolojik bir durum olan migren, nüfusun önemli bir bölümünü etkilemektedir.
Beynin bir kısmına kan akışı kesildiğinde ortaya çıkan ciddi bir durum olan İnme, beyin hasarına ve fonksiyon kayıplarına sebep olabilir. Bu iki durum arasındaki bağlantıyı anlamak hem önleme hem de tedavi stratejileri açısından çok önemlidir.
Son araştırmalar, migren hastası olan kişilerin, özellikle de auralı (baş ağrısından önce gelen görsel veya duyusal rahatsızlıklar) kişilerin İnme riski açısından yüksek olduğunu göstermiştir. Bu iki durumu birbirine bağlayan kesin mekanizmalar hala tam olarak anlaşılamamıştır, ancak çeşitli teoriler öne sürülmüştür.
İlginizi Çekebilir: Stres İnme – Felce Sebep Olur mu?
Bir hipotez, migrenin beyindeki kan damarlarında değişikliklere neden olabileceğini öne sürüyor. Bir atak sırasında kan damarları önce daralıp sonra aniden genişleyebilir, bu da beynin belirli bölgelerine kan akışında geçici bir azalmaya yol açabilir. Zamanla bu dalgalanmalar kan damarlarını zayıflatabilir ve onları İnmeye karşı daha duyarlı hale getirebilir.
Başka bir teori ise hiper pıhtılaşmanın (kanın pıhtılaşma eğiliminin artması) üzerinde yoğunlaşıyor. Migreni olan bazı kişiler, özellikle auralı migren, hiper pıhtılaşma durumuna sahip olabilir. Bu artan pıhtılaşma eğilimi ile kan pıhtısının beyindeki bir damarı bloke ettiği iskemik İnmeye yol açabileceği düşünülmüştür.
Üstelik iki sağlık sorununda görülen ortak risk faktörleri de migren ile İnme arasındaki bağlantıya katkıda bulunuyor. Bunlar hipertansiyon, diyabet, sigara ve obeziteyi içermektedir. Bu risk faktörlerine sahip migren hastalarında İnme riski daha da yüksek olabilmektedir.
İlginizi Çekebilir: Alkol Kullanımı ve Beyin Hasarı
Migreni tedavi etmek için kombine hormonal kontraseptifler gibi bazı ilaçların kullanımının, özellikle auralı migren yaşayan kadınlarda İnme riskini daha da artırabileceğini unutmamak da önemlidir.
Bu ilişkilere rağmen, migrenli kişilerde genel İnme riskinin yüksek olmasına rağmen hala nispeten düşük olduğunu hatırlamak çok önemlidir.
Ancak bu ilişkinin anlaşılması, İnme gelişme riskini azaltmak için hedeflenen stratejilerin geliştirilmesine destekleyici olabilir. Özellikle auralı migren yaşayan kişiler, inmenin belirti ve semptomlarının farkında olmalı ve risklerini en aza indirmek için sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmeli ve sağlık profesyonellerinden destek almalıdır.
İlginizi Çekebilir: İnme – Felç Belirtileri Nedir?
Sağlık profesyonelleri, migren hastalarını tedavi ederken artan İnme riskini de dikkate almaktadır. Bu, diğer inme risk faktörlerinin dikkatli bir şekilde değerlendirilmesini ve yüksek riskli bireylerde potansiyel olarak bazı migren ilaçlarından kaçınılmasını içerebilir.
Migren ile İnme arasındaki ilişki karmaşık ve henüz tam olarak anlaşılamamış olsa da anlamlı bir ilişkinin olduğu görülmektedir. Devam eden araştırmalar, altta yatan mekanizmaların ortaya çıkarılması ve risk altındaki kişiler için daha etkili önleme ve tedavi stratejilerinin geliştirilmesi açısından oldukça önemlidir.
Okumaya Devam Edin: İnmenin Erken Belirtileri Nelerdir?
Bu makale İstanbul Rehabilitasyon Akademisi Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmış ve onaylanmıştır.